11 Ocak 2017 Çarşamba

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR; HÜKÜM, HİKMET VE MEDENİYET

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR; 

HÜKÜM, HİKMET VE MEDENİYET

İlk Türk Devletlerinde Kültür Ve Medeniyet
1)-Devlet Yönetimi
A)DEVLET
İslamiyetten önce Türkler devlete İL veya EL demişlerdir.
Hükümdarların Ünvanları:
Türkler Hükümdarlarına Şanyü,Tanhu Hakan Han Yabgu, İlteber İdi-kut
Erkin gibi ünvanlar vermişledir.
Türk Hükümdarlarının Tahta Çıkışı Tarih Boyunca Kaç Değişik Şekilde Meydana Gelmiştir
1-Hanedan üyeleri arasında siyasi ve askeri mücadeleyi kazanan hükümdar olarak tahta çıkıyordu. (En sık rastlanan durum)
2-Hükümdarın rakipsiz aday olması(Bu durumda taht kavgası olmadan başa geçiyordu.)
3-Seçim Usulü (Kengeş, toy veya kurultay denilen devletin ileri gelenlerinden oluşan meclisin toplanarak hanedan üyelerinden birini tahta geçirmesi.
4)-Ekber ve Erşed(En yaşlı ve Olgun) olanın başa geçmesi. (Bu yöntem III. Ahmet zamanından itibaren sadece Osmanlı Devletinde uygulanmıştır.
Kimler Türk Devletlerinde Hükümdar Olabilirdi
Hanedandan olan bütün erkeklerin hükümdar olma hakları vardı (Kardeşler kardeş çocukları amca amca çocukları ve diğer hanedan üyeleri.)
Kut Anlayışı Nedir
Türkler devleti yönetme yetkisinin TANRI tarafından verildiğine inanıyorlardı. Tanrı tarafından verilen bu yönetme hakkına KUT diyorlardı.KUT'un kan yoluyla hükümdarın tüm erkek çocuklarına geçtiğine inanıyorlardı.
Kut Anlayışı Türk Devletlerini Nasıl Etkilemiştir
Bütün hanedan üyelerinde kut olduğundan kendine siyasi ve askeri bakımdan güvenen kişi TAHT
KAVGASINA girebiliyordu. Bu durum Türk devletlerini ya iç savaş sonucu istkrarsızlığa, yada bölünmeye götürüyordu.
Not: Türk töresinde ana-babaya itaat esas olmasına rağmen, hükümdar bunun dışında tutulmuştur.
Devletin devamı için baba-oğul veya kardeşlerin birbirleriyle mücadelesi normal karşılanmıştır. Çünkü bu sayede en güçlü ve en yetenekli kişi devletin başına geçecektir.
İkili Yönetim(Çifte Krallık) Nedir
Türk Devletlerinde hükümdar yönetimi kolaylaştırmak için ülkeyi SOL(Doğu) ve SAĞ(Batı) olmak
üzere ikiye ayırırdı. Ortada (Merkezde) ise asıl hükümdar bulunurdu. Sağ ve Solda ise Hanedan üyelerinden YABGU'lar bulunurdu.
B)Meclis Ve Hükümet
Türk Meclislerine Toy Kurultay veya Kengeş denilirdi. Kurultay'da devletin ana meseleleri görüşülür hükümdarın ölümü savaş veya milli felaketlerde kurultay toplanırdı.
AYGUCI Hükümet başkanı(başbakan)
BUYRUK: Bakan
TAMGACI: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler
Eski Türk Devletlerinde diğer devlet görevlileri şunlardı
TİGİN Hükümdar çocukları (Tekin)
ŞAD Diğer Hanedan mensupları
Bunların dışında İnal inanç tarkan bağa tudun çor, külüğ apa ataman gibi devlet görevlileri de vardı.
2)-Toplum Tapısı
Türk toplumu: Oguş Aile, Urug Soy=Aileler birliği, Bod(Boy) Kabileler
Budun Millet denilen birimlerden oluşuyordu.
Boyların başında bulunan BEY'ler töreye göre boyu idare ederlerdi Boyların bir araya gelmesiyle
Devlet(İL) kurulurdu.
Türk Toplumunun Özellikleri
Halk hürdü Herkes aynı işi yaptığından(hayvancılık) aralarında kesin olarak SINIF'ların ortaya çıkması imkansızdı Yaşam biçimleri GÖÇEBE olduğundan savaşta elde ettikleri esirleri çalıştırmaya elverişli değildi. Bu yüzden Türk toplumunda KÖLE sınıfı yoktu Din adamları diğer toplumlarda olduğu gibi imtiyazlı değillerdi
3)-Ordu
Türk Ordusunun başlıca özellikleri şunlardı
a)- Türk ordusu ücretli değildi.
b)- Türk Ordusu daimiydi (kadın-erkek her an savaşa hazırdı
c)- Türk Ordusunun temeli ATLI askerlerden meydana geliyordu
Not: Türk ordu teşkilatını ilk kuran METE HAN olmuştur. Mete Orduyu 10'luk sisteme göre
teşkilatlandırmıştı. Onluk sistem daha sonra tüm Türk devletlerinde kullanılmıştır. (Türk ordusu Çin Roma Bizans Rus ve Moğol Ordu teşkilatı üzerinde etkili olmuştur. Türk Ordusunu Silahları: Ok yay kement kılıç kargı süngü kalkan vb
4)-Hukuk
Türklerde yazılı olmamakla beraber, gelişmiş bir hukuk anlayışı vardı. Bu hukuk kurallarına
TÖRE(Türe) denilirdi. Hükümdarın başkanlık ettiği ve siyasi suçlara bakan yüksek mahkemeye YARGU adı verilirdi. YARGANLAR (Yargucu) idaresindeki mahkemeler ise adi suçlara bakarlardı.
5)-Din Ve İnanış
İslam öncesi Türklerin din ve inanışlarını şu 4 grupta toplayabiliriz
1- Tabiat Kuvvetlerine İnanma
Dağ,ağaç göl, kaya gibi varlıkların gizi güçlere sahip olduklarınainanırlardı
2- Atalar Kültü
Ölmüş büyüklere ve atalara ait hatıralar kutsal sayılır ve saygı gösterilirdi
3- Şamanizm
Kam veya Şaman adı verilen kişilerin kötü veya iyi ruhlarla temas sağladıklarını inanılarak bunların büyücülük ve sihir özelliklerine başvururlardı. Şaman inançları Anadolu'da hala varlığını sürdürmektedir. Örneğin; Gelinlerin üzerine Buğday veya para atmak Eşikten atlamanın uğursuz kabul edilmesi, kurşun dökmek gibi...
4- Göktanrı Dini
Türklerin İslamiyetten önceki dini Göktanrı diniydi. Bu dine göre Türkler
* Tek bir Tanrının evreni yarattığına ve gökte oturduğuna inanıyorlardı.
* Öldükten sonra dirileceklerine inandıklarından, ölülerini atı,eşyaları ve silahıyla birlikte gömüyorlardı.
* Cennet'e UÇMAĞ, cehenneme ise TAMU diyorlardı.
* Mezarlara ölünün,sağlığında öldürdüğü düşman sayısı kadar BALBAL adı verilen küçük heykellerdikerlerdi. İnanışa göre, yeniden dirilecek kişi atıyla cennete gidecek, ve öldürdüğü düşmanlar sonraki yaşamında ona hizmet edeceklerdir.
* Ölüleri içöin YOĞ adı verilen cenaze törenleri yapar ve ardından yas tutarlardı. Türkler arasında ayrıca Maniheizm(Mani dini) Budizm Musevilik Hırıstiyanlık gibi dinlerde yayılmıştı.
6)-Ekonomik Hayat
Göçebe bir hayat yaşayan Türkler belirli iki merkez arasında (yaylak-kışlak) hayatlarını sürdürürlerdi. Hayvancılık temel geçim kaynağıydı. Koyun, keçi, at en çok beslenen hayvanlardı. Bunun dışında sığır katır ve deve de yetiştirilirdi. Beslenme ve giyimde hayvan ürünlerinden yararlanır ve bunları satarak geçimlerini sağlarlardı Tarım da gelişmişti. Arpa, buğday, darı gibi tahılları yetiştiriyorlardı. Savaşlarda elde edilen ganimetler ve devletlerden alınan vergiler gelir kaynaklarıydı. Ticaret önemli bir gelir kaynağıydı. Türk ülkeleri İPEK YOLU üzerindeydi.
Not Çin-Türk mücadelesinin temel nedeni İpek Yoluna hakim olmaktı.
Ayrıca Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlayıp Ural, Sibirya ve Altaylar üzerinden Çin'e giden yola
KÜRK YOLU deniliyordu. Türkler bu yolun üzerinde de olduklarından sanar samur kunduz vaşak gib av hayvanlarının kürklerinin ticaretini yapıyorlardı.
7)-Yazı Dil Ve Edebiyat
Türkler tarih boyunca Göktürk Uygur Soğd Brahmi Süryani Arap Kiril ve Latin alfabelerini kullanmışlardır
Göktürk (Orhun) Alfabesi
38 harften meydana gelir. Göktürk yazısına ilk defa Orhun Nehri
kıyısındaki kitabelerde rastlandığı için ORHUN ALFABESİ de denir.
Uygur Alfabesi
18 harften meydana gelir. Uygurlar bu alfabeyi Soğd alfabesinden yararlanarak hazırlamışlardır.
Başlıca Türk Destanları
Hunların(Oğuzların)--> Oğuz Kağan Destanı
İskitlerin (Saka)------> Alper Tunga Destanı
Göktürklerin----------> Ergenekon Destanı
Uygurların------------> Göç ve Türeyiş Destanları
Kırgızların-------------> Manas Destanı
Orhun Yazıtları (Göktürk Kitabeleri: Türklerin en eski kitabeleri VI. yüzyıla ait YENİSEY kitabeleri ile VIII yüzyıla ait ORHUN KİTABELERİ'dir Yenisey kitabeleri Kırgızlar'ın mezar taşlarına yazdıkları yazılardı Orhun Kitabeleri II. Göktürk Devleti zamanında Bilge Kağan Kültigin ve vezir Tonyukuk adlarına dikilmişlerdir. YOLLUĞ TİGİN isimli bir Türk prensi tarafından yazılmışlardır. Bu yazılar 1893 yılında Danimarkalı Bilgin THOMSEN tarafından okunmuştur
Orhun Yazıtlarının Önemi:
a)-Türk Tarihinin ve Türk Edebiyatının ilk yazılı belgeleri olmaları bakımından önemlidir
b)-Bu kitabelerden Türklerin o günkü yaşayışlarını inançlarını öğreniyoruz Ayrıca kitabeler
gelecekteki Türk Milleti içinde çarpıcı öğütler vermesi bakımından önemlidirler
8)-Bilim Ve Sanat
Türkler 1 yılı 365 Gün 6 Saat olarak hesaplayarak 12 hayvanlı Türk Takvimini oluşturmuşlardır
Uygurlar tahta harflerden matbaayı ve pamuktan kağıdı yapmışlardır. Madencilikte özellikle de demircilikte ileri gitmişlerdir (Kazakistan'ın başkenti Alma Ata yakınlarında bir kurgandan çıkarılan Altın Adam Heykeli Türk maden sanatının ne kadar geliştiğini gösterir.) Eşya ve binalarda HAYVAN USLUBÜ denilen, hayvan figürlerini kullanmışlardır. HALI Türklerin Dünya medeniyetine bir katkısıdır (Altaylarda Pazırık Kurganı'nda bulunan halı dünyanın en eski halısıdır
Türk Kültürünün Çevre Kültürlerle Münasebetleri
1)- Türklerin Çin Kültürüne Katkıları
a)- Askerlik alanında
b)- Devlet Teşkilatında
c)- At kültüründe(Atı evcilleştirmede
d)- Gök Tanrı inancıyla Çinlileri etkilemişlerdir
2)- Çinlilerin Türkleri Etkilediği Alanlar
a)- Tarım ve yerleşik kültür
b)- Felsefe( Taoizm Konfiçyüs ve Budizm)
c)- Giyim konularında Çinliler Türkleri etkilemişlerdir
3)- Türklerin Moğol Kültürüne Katkıları
Askerlik alanında, Devlet teşkilatında Dil ve Alfabede (Uygurca ve Uygur Alfabesini kullandılar Kımız yapmayı öğrettiler Türk Töresi ve geleneklerinden Göktanrı dininden etkilendiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder